Glasgow’daki BM İklim Konferansı çerçevesinde gazetecilere açıklamada bulunan Lihaçev şunları söyledi: “Türkiye için nükleer santral inşaatına devam etmesi muhakkak mantıklı. Çünkü büyük ve gelişen bir iktisada sahip bir ülke. Kesimi kuran uğraşlı bir taraf bunu geliştirmeli de. Bu nedenle yalnızca Türkiye’nin güneyinde değil, Karadeniz kıyılarında yahut batısındaki güç eksikliği yaşanan kısımlarında da bu türlü bir kapasite oluşturulmalı. Rusya’nın bunda yer alması da şartlara bağlı. Bir imkan oluşacağını anlar, resmi olarak davet edilir ve bizim için şartlar en azından kabul edilebilir, tercihen de yararlı olursa memnuniyetle bu süreçte yer alırız.”

Lihaçev, Rosatom’un Türkiye’deki bu çeşit projelerde yer almayı istemesiyle ilgili nedenleri şöyle açıkladı: “Bu bizim için mantıklı. Bir taşeron tabanı oluşturduk, üniversitelerimizde Türk gençlere eğitim veriyoruz, onları Akkuyu santralinde işe alıyoruz. Lakin burada bu projelerin gerçekleştirilmesi sırasında elbette tarihler ve şartlar konusunda karşı tarafın tavrına odaklanacağız.”

Türkiye’de yap-işlet formatıyla proje gerçekleştiren (Akkuyu Nükleer Santrali) birinci taraf olduklarına dikkat çeken Lihaçev, bu manada Ankara ile inanca dayalı bağları bulunduğunu tabir etti.