Turan, TBMM’de basın toplantısı düzenleyerek, CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Meclis’te partisinin küme toplantısındaki açıklamalarına cevap verdi. Turan, şunları söyledi:

* Genel Lider olduğu günden bugüne kadar asla vazgeçmediği ‘iktidar gidiyor biz geliyoruz’ söylemi olduğunu bir sefer daha gördük. Ortada bir hakikat var, gerçek var. Yaz devrinde ilçe ilçe, köy köy gezdik.

* Orada tekrar gördük ki, bu milletin geleceği Cumhur İttifakından öteki yok. Kılıçdaroğlu, birinci kere bunu söylemiyor. Genel Lider olduğu hafta CHP Sözcüsü ‘Recep Bey’e artık rahat uyku yok.’ O gün gideceğini söylemiş, yıl 2010. Çabucak akabinde yıl 2011 genel seçim; yüzde 40 alamazsak istifa ederiz.

* Yıl olmuş 2018, Kılıçdaroğlu demiş ki seçimi yüzde 60 ile almazsak bırakacağız. Her seçimde iktidar gidiyor biz geliyoruz demiş. 11 kere seçim kaybetmiş. Biz de yazık deriz.

‘Bu millet tezkereye ‘hayır’ diyene ‘evet’ der mi?’

Turan, Irak-Suriye tezkeresinde, CHP’nin, hayır oyu kullandığını anımsatarak, “Bu millet tezkereye hayır diyene, ‘YPG komşumuz olsun’ diyene, mavi vatana ithamda bulunana evet der mi? Tezkere demişken, bugün Sayın Kılıçdaroğlu’ndan tenkitlere yanıt vermesini beklerdik. Tezkere bu milletin güvenliği için çok özel bir adımdı. Öbür partinin oyuna gereksinim yoktu. Beşerler doğumda, vefatta olduğu üzere ülkenin savaşında, barışında, tezkeresinde, memleketler arası muahedelerde görmek ister. Tam bağımsızlık çabasında, tam bağımsızlık arbedesinde yanımızda olsun isterdik” diye konuştu.

‘Askerimiz geri çekilme durumunda kalacaktı’

Turan, bahis ulusal güvenlik, Mehmetçik olduğunda çok daha hassas bir lisan kullanılmasını istediklerini vurgulayarak şunları söyledi:

* Tezkereden bir gün evvel HDP’nin vekili davette bulunuyor. CHP evet diyecekse hiçbir Kürt oy vermeyecek diyor. Bütün tezkerelere evet diyen CHP, birden karar değiştiriyor. Beklediği karşılığı alıyor. HDP Sözcüsü çok değerli bulduklarını tabir ediyor. HDP’den bir gün sonra PKK’nın elebaşlarından Mustafa Karasu, ‘memnuniyet duyduk’ diye açıklama yapıyor. Bu siyasi bir utanç vesikasıdır.

* Makamlar gelir geçer fakat ülkenin birlik beraberliği bizim anılarımızda var olacak. O gün tezkere geçmemiş olsaydı, CHP ve HDPnin talep ettiği üzere sonuçlansaydı, hududun derinliklerinde olan askerimiz geri çekilmek durumunda kalacaktı. Başından beri tüm dünyaya direndiğimiz alanda devlet kurma adımı atılacaktı. Buna nasıl olur da Mustafa Kemalin partisi ‘evet’ diyebilir.

Açıklamalarının akabinde basın mensuplarının sorularını cevaplayan Turan, PKK üst yöneticilerinden Duran Kalkan’ın, Avrupa tarafından desteklendikleri tarafındaki açıklamasıyla ilgili, “Birçok Batı ülkesinden terörle bağlantısında ittifaka yakışmayan bir hal olduğu gerçek. Teröristlere silah dağıtıldığı hakikat. Hepsinin farkındayız” dedi.

‘Liseli ergenler gibi’

Turan, Osman Kavala için 10 büyükelçinin daveti üzerine gelen soruya ise “10 büyükelçinin trol anlayışı ile bir ortaya gelip birebir metne imza atması haddi aşmaktan öteki güldürüydü. Türkiye eski Türkiye değil. Siz 10 tane ülke bir ortaya gelip liseli ergenler üzere adım atma tezinde bulunursanız karşılığını alırsınız. İkinci bir one minut anlayışıyla ‘Persona Non Grata’ ile hal değişikliği oldu. Ortada bir hakikat var, Türkiye kararlı duruşunun kararlılığını aldı” karşılığını verdi.

29 Ekim’de kimi yayın organlarının Anıtkabir’e alınmamasına ait soruya Turan, “Basın özgürlüğünü sonuna kadar savunmak benim de AK Parti’nin de misyonudur. Kimsenin Anıtkabir’e girememiş olması kabul edilemez” dedi.

‘Cumhuriyetin olduğu yerde Atatürk olmaz mı?’

Turan, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 29 Ekimde Atatürk’ü anmadığı haberleriyle ilgili, “Bazı kurumların siyasi kürsülerin konusu olmaması lazım. Biz polemik yapalım ancak bu kurumların hengamesini kürsüde yapmayalım. Sayın Diyanet İşleri Liderinin hem yazılı hem kelamlı açıklamaları var. Atatürk ismini geçiriyor. Cumhuriyetin olduğu yerde Atatürk olmaz mı?” dedi.