Yeni Journal’dan Çınar Ayser Çınar’a konuşan Miroğlu, “Aslında Türkiye’nin temel gündemi ne seçim, ne ittifaklar ne Kürt sorunu…Şu an en büyük ve tek sorun maalesef iktisat. Sokakta kimi çevirip konuşsak daima tıpkı şeyi duyuyoruz; geçinemiyoruz! Türkiye bu ekonomik krizi nasıl çözecek?” sorusu üzerine, “dünya genelinde de pandemi nedeniyle önemli bir ekonomik kriz yaşandığını” belirtip şu tabirleri kullandı:

Dediğiniz gerçek, yoksulluk, ekonomik sıkıntılar, dövizdeki artış malumunuz. Lakin AK Parti hükümeti, ilgili bakanlıklarıyla birlikte bu tablonun farkında ve bundan da büyük bir huzursuzluk duyuyor. Türkiye’nin iktisadı Seyahat olayları, ardından yaşanan 15 Temmuz darbe girişi ve çabucak akabinde tüm dünyayı sarsan pandemi nedeniyle zora girdi. Şu da var; AB ile bağlarımızın iyi olduğu devirlerde ulusal gelirimizi 12-13 bin dolar düzeyine çıkarabildik. Bu ülkeye 500 milyar euro yabancı sermaye girdi. Bu da iktisadın büyümesine çok önemli bir katkıydı. Dünyayla karşılıklı menfaatleri gözeten, her ülkenin hükümranlık haklarını dikkate alan yeni bir dış siyasete gereksinimimiz var ve inşası hükümetin sorumluğunda. Fakat şu an yaşanan ekonomik sorun yalnızca Türkiye’de yaşanan bir sorun değil. Pandemi sonrası dünya farklı bir dünya.

‘Ekonomist değilim lakin yaşananların da farkındayım’

Dünya genelinde de pandemi nedeniyle önemli bir ekonomik kriz yaşanıyor. Ekonomist değilim fakat yaşananların da farkındayım. Her şeye karşın umutlu olmak lazım diyorum. Siyasi istikrarı önemsiyorum. Ben milletvekili emekli maaşıyla yaşayan biriyim. Doğrusunu isterseniz ben de yoksullaştığımı hissediyorum. En iyi yaptığım iş yazı yazmaktır. Hatta bu ortalar yazı yazsam meskenin iktisadına katkıda bulunabilir miyim diye de düşünüyorum. Zira ben de şu an meslek olarak işsizim. Siyaset bir meslek değil zira yapılır ve biter. Bu nedenle kendimi işsiz bir muharrir olarak tanımlıyorum. Neyse ki her şeye karşın kitaplarım kitapçı vitrinlerinde yer almaya devam ediyor.